Arşiv [2k]
Mektuplar [2k]
Yazar/Info [2k]
 

Çarşamba, 27 Ağustos, 2003

Johannesburg, Güney Afrika

Mars Ve Ötesi

Diğer gezegenlere kolay yolculuk

Bilimsel dünya heyecanla dolu: bugün öğle vakti Mars gezegeni 60.000 yılda dünyaya en fazla yakın olduğu konuma geldi. İÖ 56.617 den beri en yakın gezegen komşumuz bu kadar yakınımıza gelmemişti: sadece 34.646.418 mil. Akşamın erken saatlerinde, yıldızlı Afrika gecesinde gökyüzünde büyük turuncu bir damla gibi görünen Mars oldukça kolay fark edilir.

Bizim Dünya gezegenimizin güneşin yörüngesinde dönmesi 365 gün sürerken, Marsınki 687 Dünya-günüdür, dolayısıyla her 780 günde bir, iki gezegen tekrar ayrılmadan önce birbirlerinin yakınından geçerler. Yörüngeler dairesel değil farklı merkezli olduğundan, yakınlık değişir: Mars zaman zaman altmış milyon mil kadar "yaklaşır". Bu çok daha kısa mesafelik uçuştan çıkar sağlamak için Avrupa ve Birleşik Devletler, yaşam belirtisini ve Mars üzerindeki diğer kaynakları araştırmak üzere tasarlanmış olan üç uzay aracı fırlatmış bulunuyorlar.

Ama biz diğer dünyaları keşfetmek için bir uzay aracına ihtiyaç duymayız; bilinçli ve bilinçsiz arzularımızın toplu birikimine göre (yanti deva-vrata devan), bize o kolaylık otomatik olarak verilecektir. Srila A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupad'ın, Diğer Gezegenlere Kolay Yolculuk (Easy Journey To Other Planets) adlı kitabında yıllar önce işaret ettiği gibi, biz bir gezegenden diğerine manevi bir süreç vasıtasıyla seyahat ederiz (abrahma-bhuvanal lokah punar avartino).

Bizim gezegenlerle ilgili anlayışımız onları fiziksel dünyalar değil, bilinç dünyaları olarak görmek şeklinde olmalıdır: İrlandalı felsefeci George Berkeley'in son derece öz bir şekilde ifade ettiği gibi "Dünya zihnin içindedir".

Bizler bu maddesel dünyaya, bu sömürü dünyasına nasıl geldik? Bizleri ve bizim gibileri buraya bilincimiz getirmiş bulunuyor. Çevreyi ve diğer canlı varlıkları sömürmek (jivo jivasya jivanam) olan karşılıklı arzumuz bizleri bu belli gezegene, yani bilinç boyutuna (bhur loka) getirdi.

Bhakti Sudhir Goswami Maharaj'ın yakın geçmişte Rusya'da söylediği gibi, eğer maddesel bedenlerimiz "ruhun yanılgısının biyolojik ifadesi ise", o zaman gezegenler, ruhun bireysel sömürü fantazilerini gerçekleştireceği oyun alanlarıdır.

Bizlerin devamlı olarak bu kaba varoluş boyutundan daha üst dünyalara doğru ilerlemeye çalışmamız gerekir ve ilerleme demek eleme ve yeni olanı kabul etme demektir (eho bahya, age kaha ara).

İlerlemek için, eski düşüncelerimizi ve yanılgılarımızı terk etmemiz gerekir (jnane prayasam udapasya), çünkü bilincimizin şimdi içinde bulunduğu durum ne olursa olsun (sthane sthitah), bir Guru ve Vaishnava'dan boyun eğerek duymaya bir kez başlayınca (sruti-gatam) bilincimiz kaçınılmaz olarak, varoluşumuzun üç boyutunun tamanında (bhur, bhuvah, svah), bu daha alt dünyadan daha üst dünyalara doğru çekilmeye başlayacaktır (jito py asi tais tri-lokyam).

Birbirinden farklı ve değişik fiziksel sömürü dünyalarında, yakınlık ışık yılı ile ölçülür; manevi adanmışlık dünyasında, ölçme birimi bilinçtir. Bizler sadhularla bağlantı içinde kalarak, bilincimizi o daha üstün dünyalara, Vaikuntha'ya yükseltmeye çalışmak zorundayız.

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi

   
Rev [1k] Fwd [1k]


  iMonk Tilak [4k] URL: http://www.imonk.net/turkish/03/08/27.html
Düzen: iMonk — 27 Ağustos, 2003.