Kalküta, Hindistan — Cumartesi, 14 Ağustos
Hayranlık uyandıran lütuf
Srila Gurudeva önümüzdeki ay dış ülkelere yapılması tasarlanan gezinin ön planlama aşamasında. Bu geç aşamada bile gezinin detayları — seyahat programı, ziyaret edilecek ülkelerin sayısı, her ziyaretin süresi — hâlâ belirlenmiş değil, çünkü Srila Gurudeva'nın çok fazla stresli olmayacak bir programa karar vermesi gerekiyor.
Örneğin, sağlık durumu hassas olduğu için, Srila Gurudeva'nın uçuş programının olabildiğince kısa ve direkt olmasını sağlamak üzere her türlü çaba sarfediliyor; beklemeli uçuşlardan veya yolda plan değişikliklerinden kaçınılıyor veya en aza indiriliyor.
Bu tur, ısrarla söylemek gerekirse, Srila Gurudeva'nın diğer "dünya turları"na benzemeyecek. Bu kapsamlı bir vaaz turu olmayacak; Srila Gurudeva dış ülkelere "tebdil-i hava" için, bazı önemsiz ama birbiri ardından gelerek Kutsal Lütuflarını zayıf düşüren bazı hastalıkları atlatmak için gidiyor.
Srila Gurudeva bu dış gezilere gitmeye karar verince, her zaman en başta gelen arzusu adanmışları hizmetlerinde cesaretlendirmek ve coşku yaratmaktır. Bununla beraber, bu belli "tur"un, öncelikle Srila Gurudeva'ya nekahat fırsatı vermek olduğunu o ülkenin adanmışlarının fark etmesi umuluyor. Kutsal Lütufları'nın hassas sağlığı onun büyük halk programlarına katılmasına ya da binlerce insanla buluşmasına izin vermeyecek.
Kuşkusuz hepimiz Srila Gurudeva'nın sağlığıyla ilgili samimi kaygı duyuyoruz — ve bu kaygı ve düşünceleri dile getirmek gerekiyor ki adanmışlar onları dikkate alabilsinler — ama eğer biraz fazla karamsarlaşmaya başladığım düşünülüyorsa, burada belirgin bir heyecan havasının esmekte olduğunu da ifade etmeliyim...
Önceki sabah, haritalar, kalemler ve kağıtlar arasında — ve seyahat acentelerine hangi uçuşların direkt hangilerinin beklemeli olduğunu öğrenmek için yapılan telefon konuşmaları arasında — Srila Gurudeva geçmişte yaptığı dünya turlarını, örneğin Florida, Miami'de, bekleme salonunda geçirdiği süreyi hatırladı.
Hava limanında, Srila Gurudeva "incecik bir bisküviyi, domatesli sosla yiyen incecik bir bebekle incecik bir kadın" gördüğünü anlatıyor. Bu, Srila Gurudeva üzerinde bir etki yarattı. Hava limanında koşuşturup duran onca insan arasından, bu kadın ve çocuk onun dikkatini çekti ve sempatisini uyandırdı.
"Belki de kocası, bir şey almak için bir yere gitmişti, ya da belki kocası yoktu." Kadın çok zayıf ve halsiz görünüyordu ve hava limanının kalabalığına rağmen aynı ölçüde zayıf ve halsiz görünen bebeği dışında adeta kaybolmuş ve tek başına kalmış gibiydi.
"Tek başınaydı," diyor, Srila Gurudeva. "Açlığı ile nasıl başedecek, diye düşünüyordum."
O yoksul kadının iyi şansı beni tam anlamıyla hayrette bıraktı. Eminim, o kadın her kimse, o gün ne kadar şanslı olduğu hakkında hiçbir fikre sahip değildi: o saf bir Vaishnava'nın görüş alanına girmiş, sevgi dolu bakışını, empatisini, iyi dileklerini uyandırmıştı.
O kendi göreli dünyasında, Srila Gurudeva'da özel birşeyler sezmiş olsa bile, Srila Gurudeva'nın vakıf olduğu mutlak boyuta ait (tasyam jagarti samyami) hiçbir kavrama sahip olamazdı (ya nisa sarva-bhutanam). Srila Gurudeva her an o sevinç dolu gerçeklik boyutuna yoğunlaşmış hâldedir (sa nisa pasyato muneh) ve genellikle bu acılar dünyasındaki zorlu varoluş mücadelesine kayıtsızdır (yasyam jagrati bhutani), ama nasıl olduysa, kadın onun merhametli dikkatini o alandan çekmeyi, müşfik bakışını cezbetmeyi başardı.
Geleceği etkileyen o gün, bu dünyadaki varoluşunun tereddütlü gidip gelmeleri (abrahma-bhuvanal lokah punar avartino), kadını açıklanması imkânsız bir şekilde, saf bir Vaishnava'nın — bütün canlıların iyiliğini dileyen sembolün — yörüngesine getirmiş oldu ve (bilinçsiz ruhani erdem) ajnata sukriti şeklinde uygulanan o neredeyse idrak dışı çekim cazibesi, kadının yaşam yolunu kaçınılmaz olarak ebediyen değiştirmek durumunda, kadın yaşam süreci içerisinde, jnata sukriti (bilinçli işbirliği) ve sraddha (sarsılmaz inanç) basamaklarından geçerken, eninde sonunda her şeyi cezbeden gücün tutsağı olana kadar ve bilinçli olarak Vaishnava'larla (sadhu-sangha) bir arada olmayı arama ilhamı duyana kadar ve Sri Guru'nun direktifi ve rehberliğinde aşkla hizmet (bhajana-kriya) yaşamına başlayana kadar, giderek daralan bir çembere cezbolacak.
Ve eğer "incecik bir bisküvi yiyen incecik bebeğiyle o incecik kadın" sadece bir tek bakışla bu kadar iyi şansa sahip olabiliyorsa, hizmetleriyle Srila Gurudeva'yı kendi ülkelerine cezbeden adanmışların iyi şanslarını hesaplamaya kalkışmamız nasıl mümkün olabilir?
tamasi ravir ivodyan majjatam aplavanam
plava iva trsitanam svadu-varsiva meghah
nidhir iva nidhananam tivra-duhkhamayanam
bhisag iva kusalam no datum ayati saurih
"Yüce Tanrı'mız, karanlığın içinden yükselen güneş gibi, boğulmakta olan çaresiz kişi için gelen tekne gibi, kavruk toprak için tatlı su yüklü yağmur bulutu gibi, fakir düşmüşler için bir hazine gibi, amansız dert çekenler için bir doktor gibi — şimdi bizleri iyi şansla kutsamaya geliyor."
—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi
Önceki | Arşiv | En son Blog | İlk 10 | Yeni | Sonraki
URL: http://www.imonk.net/turkish/04/august2.html
Düzen: iMonk
— 14 Ağustos, 2004.