Kuzey Pasifik Okyanusu — Cuma, 3 Eylül
21. Dünya Turu başlıyor
Bugün Srila Gurudeva 21. Dünya Turuna başlıyor. Srila Gurudeva Londra'da dokuz gün geçirecek ve sonra planlanandan daha uzun süre kalmak üzere Kaliforniya'ya, Soquel'deki Seva Ashram'a yolculuk yapacak.
Arabayla Kalküta havalimanına gitmek için Math'dan sabah 4:45 de ayrılıyoruz (mangala-arati sabah 3:45 de idi!). Srila Gurudeva, Ranajit Prabhu ve Jamuna Devi Dasi'nin Londra uçağı 7:30 da kalkıyor; benim Kaliforniya uçağım 9:15 de kalkıyor.
Srila Gurudeva iyi görünüyor — ışık saçıyor! Öylesine iyi görünüyor ki ona söyleme konusundaki kararsızlığımı yeniyorum; bana sevinçle gülümsüyor. Srila Gurudeva hafta boyu neşeli bir ruh hali içindeydi. Belki de önceki "vaaz turları" kadar faal olmayacağı için, bu turu iple çektiğini biliyorum.
Kalküta Math'ın adanmışlarının hemen hepsi Srila Gurudeva'yı uğurlamaya geliyorlar. Güvenlikten tekerlekli iskemle ile geçirildikten sonra, görevliden tekerlekli iskemleyi çevirmesini istiyor ve büyük bir gülümseme ile bütün adanmışlara el sallıyor...
Bangkok'a hemen öğlenden sonra varıyorum. Uçağım doğuya Tayland'dan Taiwan'a devam ettiği için, güneş öğle sonrasının geç saatlerinde arkamızdan, batıdan batıyor. Kaliforniya'ya uçuşumun Taipei'den San Francisco'ya olan son ayağı Cumartesi sabahı 12:45 de başlıyor ve birkaç saat sonra Uluslararası Zaman Çizgisini aşarak, zamanda geriye, Cuma akşamına uçuyoruz.
Ve şimdi karanlığı yararak otuz dokuz bin feet aşağıdaki uçsuz bucaksız Pasifik Okyanusu üzerinden uçarken ve ufuk gitgide aydınlanırken uçuşumuz — doğudan yükselen güneşin şafağı ile değil, batıdan batan güneşin gurubu ile — gerçeküstü bir hâl alıyor.
Güneşin bu gözle görünen gerileme hareketi bana Lewis Carroll'ın The Walrus and the Carpenter adlı eserindeki dik başlı güneşi hatırlatıyor:
Güneş denizde parlıyordu / Bütün haşmetiyle parlıyordu...
Ve bunda bir tuhaflık vardı çünkü / Gece yarısıydı.
Bugüne kadar öğrenmiş olduğum her şeyin mantık dışı, alt üst ve ters gibi göründüğü bir dünyaya uçmuş gibiydim: önce Batıya gitmek için doğuya uçuyorum, sonra yarın dün oluyor ve şimdi batan güneş tekrar batıdan yükseliyor...
Bilgi derleyen becerilerimin — duyularımın, zihnimin ve aklımın — çevre hakkında doğru bilgi vermek ve tanımlamak konusunda artık güvenilemeyeceği ne tuhaf bir dünya bu?
Son dört aydır, yaşamımın Srila Gurudeva'nın çevresinde dönüp durduğu guru-merkezli bir dünyada yaşamaktayım. O dünyada, her şey kendiliğinden otomatik olarak uygun şekilde uyarlanmış durumda. Oysa şimdi, o korunmalı ortamın yörüngesinden ayrılınca, zihnimin çılgınlıkları nedeniyle yanılgının ben-merkezli dünyasında bir o yana bir bu yana sürüklenirken, göz boyayan sürüyle fantezi dikkatimi çekmek için yarışıyor.
Zamanda geriye uçarken, kendi yaşamımın da şimdi bir gerileme döneminde olduğunu fark ederek dehşete kapılıyorum. Benim karmik şehvanî güdülerim Srila Gurudeva'nın kutsal beraberliği sayesinde artık etkisiz hale gelmiyor.
Birkaç saat sonra, Kaliforniya kıyısına ulaşmadan az önce güneş — yetki alanı içindeki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı dünyaya (maya) döndüğümü bir kez daha hatırlatarak — bugün ikinci kez batıyor.
Eğer her zaman kendimizi yüce hipnozcunun hizmetine vakfetmezsek (mam eva ye prapadyante) her zaman dünyayı bu çarpık, ters yüz, alt üst şekilde görmeye zorlanırız (mama maya duratyaya).
Neyse ki, Srila Gurudeva sırf bizlere kendimizi o hizmete vakfetme fırsatı vermek için, bizlere bu alt üst olmuş dünya ile ilgili doğru bir görüş vermek için dokuz gün sonra Kaliforniya'ya gelecek...
—İngilizceden
çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi
Önceki | Arşiv | En son Blog | İlk 10 | Yeni | Sonraki
URL: http://www.imonk.net/turkish/04/september1.html
Düzen: iMonk
— 3 Eylül, 2004.