Pasifik üzerinde bir yerler — Pazar, 19 Şubat


Hindistan'a dönüş

Geceyarısından az sonra, uçağım San Francisco'dan kalkarken yağmur çiseliyor: Srila Gurudeva'yı görmek için (via Taipei ve Bangkok) Nabadwip, Hindistan'a gidiyorum. Birkaç dakika içinde yağmurun etki alanının ötesinde, bulutların üzerinde olacağım; birkaç gün içinde, mayanın (yanılgının) etki alanının ötesinde, Srila Gurudev'in yanında olacağım.

Keşke öyle olsa!

Maya her yerde olduğu için, yanılgının tuzağından, yanlış anlamalarımızın etkisinden, sadece çevremizi değiştirerek kaçamayız: değişmesi gereken bilincimizdir. İçinde bulunduğum koşullar için çevreyi suçlamak yerine daha iyisini yapmam gerektiğini biliyorum; İnanıyorum ki bilincim (Srila Gurudeva'nın yanında) doğru şekilde uyarlanınca çevrenin bana her zaman nasıl dost olduğunu anlayabileceğim.

Ve saf bir Vaishnava'nın beraberliği bize acı veren her derde devadır (lava matra sadhu-sange sarva-siddhi haya), ama aynı zamanda salt fiziksel yakınlığın beraberlik olmadığı aklımdan çıkmıyor: gurunun başındaki bit fiziksel olarak çok yakındır ama bu onun Srila Gurudeva'nın beraberliğine sahip olduğu anlamına gelmez!

Gerçek beraberlik bilinç boyutunda gerçekleşir. Eğer Srila Gurudeva'nın lotus ağzından çıkan sözler (guru-mukha-padma-vakya) benim bilincimde devrim yaratmıyorsa (cittete koriya aikya) ve yaşamımın yegane amacı haline gelmiyorsa (ara na koriho mane asa) nasıl olup da Srila Gurudeva'nın beraberliğine sahip olduğumu iddia edebilirim? Nasıl o bitten farkım olur?

Aşağıdaki karanlıkta sonsuz gibi görünen Pasifik Okyanusu üzerinden uçarken kendi yanılgılarımın büyüklüğünün ve ezici karanlığının farkındayım...ama yine farkındayım ki güneşe, ışığa, Srila Gurudeva'ya doğru uçmaktayım.

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Navadwip, Batı Bengal, Hindistan — Salı, 21 Şubat

Zorlu bir araba yolculuğunun sonu

Dün akşam üzeri sağ salim Kalküta'ya vardım ve Sripad Jitendriya Maharaj tarafından karşılandım, beni prasadam yiyeyim ve akşam dinleneyim diye Dum Dum Park'daki Math'a götürdü.

Bu sabah, erken saatte, mangala-aratiden sonra, Sripad Mangal Maharaj beni, Srila Gurudeva'yı görmek üzere, Navadwip'e götürmesi için bir taksi ayarlıyor. Jitendriya Maharaj yine bana refakat ediyor.

Hindistan'da karayoluyla seyahat etmek her zaman travmatik bir deneyimdir! Arabalar, otobüsler, motosikletler, scooterler, rickshawlar, bisikletler ve hayvanların çektiği arabalar yol boyunca bir keşmekeş içinde zemberekten fırlamış gibi geçip giderler ve (trafik şeritlerinin olduğu yerlerde) kimsenin kendi şeridinden gittiği görülmez.

Hindistan'da başta gelen yol kuralı küçük araçların büyük araçlara yol vermesidir. Şoförümüz bu kurala aşinaymış gibi görünmüyor. Trafik sıkışık olduğu için Hindistan'da hızlı sürmek çok zordur. ama sürücümüz bunu beceriyor. Gözünü karartıp karşıdan gelen trafiğin üzerine sürerken ve gürültülü kamyonların ve köhne otobüslerin arasındaki anlık boşluklardan savrularak hızla geçerken Jitendriya Maharaj yavaşlaması için iki kere onu uyarıyor.

Bu yolculukta kötü şeyler olacak duygusuna kapılıyorum, ama sürücünün alışkın vurdumduymaz halini benimsemeye çalışıyorum.

Kader ağlarını örüyor ve Kalküta'dan birkaç mil ötede büyük bir köpek koşarak yolu geçiyor. Sürücü bir o yana bir bu yana savruluyor ama köpek de aynısını yapıyor. Korkunç bir — bang! — ve sürücü güçsüz freni pompalarken ve sonunda arabayı yolun yaklaşık elli metre aşağısında durdururken kaput ön camı kapatacak şekilde yukarı fırlıyor.

Uf! Zavallı köpek! Arkaya bakmıyorum.

Araba yola devam edemiyor: radyatör sızdırıyor ve vantilatöre dayanmış. Aptal şoför! Bizi ya da bir çocuğu öldürebilirdi (o zaman da köylüler bizi öldürürlerdi).

Jitendriya Maharaj (şükürler olsun ki benimle) bir başka taksi ayarlıyor, ve Navadwip yolculuğumuza devam ediyoruz. Ben Yudhisthira Maharaj'ın şu ifadesi üzerinde düşünceye dalıyorum:

ahany ahani bhutani / gacchantiha yamalayam
sesah sthavaram icchanti / kim ascaryam atah param

"Her geçen gün bütün canlı türlerinin, gözü kapalı ölümün pençelerine koştuklarını görüyoruz, ama bunu gördüğümüz halde ölmeyeceğiz diye düşünüyoruz. Şayan-ı hayrettir ki, buna tanık olduktan sonra bile, kendimize bu geçici dünyada kalıcı bir yer yapmak için büyük gayret sarfediyoruz!"

Kısa bir süre sonra kutsal Ganj Nehri kıyısına geliyoruz, karşı kıyıda dokuz beyaz kubbesiyle Sri Chaitanya Saraswat Math uzaktan çok net görünüyor.

"İki dünya arasındaki sınır gibi," diye dalıp gidiyorum. "Bu tarafta sadece ölüme giden, menfaat, sömürü dünyası; diğer tarafta, hizmet ve adanmışlık ülkesinde, ebedi yaşam."

Srila Gurudeva diğer tarafta ve o, gerçeklik boyutunda yaşıyor (jnaninas tattva-darsinah). Biliyorum ki eğer Kutsal Lütuflarına koşulsuz olarak teslim olursam (pranipatena), ve eğer sorduğum yegane soru (pariprasnena) ona sadakatle nasıl hizmet etmeliyim ise (sevaya), o bana ölümlü dünyanın ötesindeki boyutta nasıl yaşayacağımı gösterir (upadeksyanti te jnanam).

Math'a gelince Srila Gurudeva'nın yanına çıkıyorum ve kutsal lotus ayaklarına secde ediyorum. Bu kutsal lotus ayakların mevcudiyetinde, bütün korkular yok olur (abaya-caranaravinda) ve dış dünya — doğum ölüm döngüsü dünyası — kötü bir rüyanın belirsiz anılarının sabah güneşinde dağılması gibi dağılmaya başlar...

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En Son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/06/february3.html
Düzen: iMonk — 21 Şubat, 2006.