Karakas, Venezuela — Çarşamba, 4 Ocak


Balıksı kuyruk

İki ay kadar önce bir bloga, "büyük, şişman fareden daha kaba birşey var mı?" diye başlamıştım. İşte bugün Karakas'ın en geniş parkı olan Parque del Este'de (Doğu Parkında), bütün büyük, şişman farelerin annesini gördük!

Capibara ya da burada Venezuela'daki adıyla chiguire, dünyada yaşayan en büyük kemirgen. Dört feet (1.2m) kadar büyüyebiliyor ve 60kg ağırlığında olabiliyor. İşte buna büyük, şişman fare denir!

Ancak bu kemirgenler hem suda hem karada yaşarlar (semi-aquatic), su kenarında gruplar halinde yaşam sürerler ve kısmen de perde ayaklıdırlar, birkaç dakika su altında kalabilirler ve mükemmel yüzücüdürler. Bu tuhaflık Roman Katolik Kilisesinin acayip bir dinsel kararla bu memelileri kural dışı bir şekilde balık diye sınıflandırmasına yol açtı!

Anlaşılıyor ki, İspanyol misyonerler on altıncı yüzyılda Güney Amerika'da capybarayla ilk kez karşılaştıkları zaman Papa'ya bir mektup yazarak tavsiyesini rica ettiler: "Burada pullu bir hayvan var ama aynı zamanda da kıllı, suda vakit geçiriyor ama ara sıra karaya çıkıyor. Bunu balık olarak sınıflandırabilir miyiz?"

Bu önemli bir soru, çünkü Katolik Kilisesi Lent (büyük perhiz) boyunca et yemeyi yasaklar (ama balığa izin verir) ve mektup Vatikan tarafından capybaranın Paskalya'dan önceki kırk günlük sürede yenmesine izin verilmesi için üstü kapalı bir rica olarak anlaşıldı. Kilise, hayvanın yalnızca ikinci elden tasvirine dayanarak (ve dilekçe sahiplerinin Katolik Dinine sırt çevirmesini istemediğinden), Venezuelalıların ricasını kabul etti ve capybaranın balık olduğunu ilan etti!

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Karakas, Venezuela — Cuma, 6 Ocak

Parktan öte

Her sabah Gaurachandra Prabhu Janardan Maharaj'ı ve beni arabayla Parque del Este'ye (Doğu Park'ına), Karakas'ın (ördekler, turnalar ve flaminglarla dolu) dokuz yapay gölden oluşan 185 dönüm güzel peyzajlanmış en büyük ve en popüler parkına götürüyor.

Park içerisinde çok sayıda çevrili alan var, buralarda yerel canlılardan chiguirenin yanısıra jaguar gibi hayvanlar, (timsahla aynı olan) cayman gibi semi-aquatik sürüngenler ve (gördüğüm kuşlar içinde kahvaltı gevreğine yüz vermeyen ilk kuş olan!) tukan gibi egzotik kuş çeşitleri barınıyor.

Ancak bizim parka gidiş nedenimiz daha ezoterik: burası 2004 Kasımında Kutsal Lütufları Karakas'ı ziyaret ettiği zaman Srila Gurudeva'nın kutsal lotus ayakları tarafından kutsanan parkın ta kendisi ve Srila A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupad 1975 yılında şehri ziyaret ettiği zaman sabah yürüyüşlerini bu parkta yaparmış, dolayısıyla, uygun adlandırılmış "Doğu Parkı" bizler için bir hac yeri çünkü burası Doğunun sadece bir değil iki saf Vaishnava devoteesinin kutsal lotus ayaklarıyla arınmış.

Srimad Bhagavatam'da (1:13:10), aziz mertebesindeki Vidura hac yerlerini ziyaretten döndükten sonra Yudhisthir Maharaj şöyle der:

bhavad-vidha bhagavatas / tirtha-bhutah svayam vibho
tirthi-kurvanti tirthani / svantah-sthena gada-bhrta

"Sen nereye gidersen orası bir hac yeri olur, çünkü senin gibi azizler (bhavad-vidha bhagavatas) kutsal hac yerlerinin bedenlenmiş halidir (tirtha-bhutah svayam). Hatta [pisliklerinden arınmak için oralara gidenlerin günahlarıyla dolan] hac yerleri bile senin gibi devoteeler sayesinde arınır (tirthi-kurvanti tirthani), çünkü sen Tanrı'nın Yüce Şahsiyet'ini hep kalbinde taşırsın (svantah-sthena gada-bhrta)."

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En Son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/06/january1.html
Düzen: iMonk — 6 Ocak, 2006.