ABD, Kaliforniya — 12 Mart, Cuma


Bhagavad Gita'nın kılavuzluğu

Eğer bu maddesel dünya, son blogumda açıkladığım gibi, bir bilgisayar oyununa benziyorsa — yazılım (cidabhasa) tarafından gerçek olarak görmeye zorlandığımız, sanal bir gerçeklikse — o zaman oyunu kazanmak isteyen parlak oyuncular kullanıcı için bir el kitabı, bir strateji rehberi ya da SSS arayacaklardır.

Belli bir öneme sahip olan tüm bilgisayar yazılımları bir kullanıcı rehberi ya da el kitabıyla beraber gelir ve bu Yaşam Oyunu da istisna değildir: o da Bhagavad Gita adlı kapsamlı bir strateji rehberiyle birlikte gelir. Krishna, kitabın yazarı ve baş programcı, mükemmel bir kılavuz (oyuncuya belli bir oyunu nasıl kazanacağını ya da çözeceğini göstermeyi hedef leyen bir döküman) ve de (Arjuna'nın sıklıkla sorduğu sorular sayesinde) bir SSS sağlamışken oyunu kazanmak için neden kendi başınıza çırpınasınız, karmaşık bilmeceleri çözmeye çalışarak ve aynı hataları tekrar tekrar yineleyerek neden uğraşıp durasınız? :)

Bütün iyi kılavuzlar gibi, Bhagavad Gita da farklı deneyim seviyelerine ya da oyundaki zorluk düzeylerine göre düzenlenmiştir. Elbette, sadece belli bir seviyeyi aşma stratejisini bilmek, o düzeyde oynamak için gereken niteliklere sahipsiniz anlamına gelmez.

Örneğin, oyunun son seviyesini (Düzey 18) aşmak için, mantığa aykırı olarak, Patrona tam anlamıyla teslim olmak (mam ekam saranam) zorunda olduğunuzu bilebilirsiniz, ama henüz hala Düzey 3 de iken bunu yapmaya çalışırsanız ölüm fermanınızı imzalamış olursunuz!

Tamam, sabırsızsınız — oyunu hemen şimdi kazanmak istiyorsunuz! — ama üçüncü seviyenin deneyimine sahip olduğunuz sürece farklı bir strateji izlemeniz önerilir (sreyan sva-dharmo vigunah).

Bunu bir düşünün. Oyunun veritabanına izinsiz girebilseniz — alt seviyeleri atlayıp son seviyeye gelseniz — bile orada birkaç dakikadan fazla dayanamazsınız, çünkü 3. Düzeyde topladığınız önemsiz SP (sağlık puanları) ve DP (deneyim puanları) ne yazık ki yetersizdirler ve sizi Düzey 18 in yoğunluğu karşısında acınacak halde bırakırlar. (Düzey 3 de düşmanlarınızı tepelediğiniz paslı kılıç ve yeterli koruma sağlayan gevşek deri zırh Düzey 18 de yani +10 Ölümcül Kılıç ve Doğal Güçlere Karşı Zırh IV den daha azının neredeyse beyhude olduğu o yerde, ne yazık ki yetersizdir :)

Dolayısıyla tehlikeli bir şekilde kötü hazırlanmış ve kötü donanımlı olarak o düzeye çıkma konusunda sabırsız olmayın. Kendi eylemlerinizin sonucu olarak: o ana kadar oyunu nasıl oynamayı seçtiğinize bağlı olarak, belli bir düzeyde ya da aşamada bulunduğunuzu idrak edin: Bu zorluk derecesi ile başa çıkacak becerilere hemen hemen hiç sahip değilsiniz, bu nedenle zor olsa da (sreyan sva-dharmo vigunah) içinde bulunduğunuz durumdan en iyi şekilde nasıl yararlanılır bunu öğrenin ve henüz yeterli niteliklere sahip olmadığınız bir düzeye yükselmek için hevesli olmayın (para-dharmat svanusthitat). Bu düzeyde tekrar ve tekrar başarısız olmak ve o deneyimden öğrenmek (sva-dharme nidhanam sreyah), başedecek hünere ve yeteneğe sahip olmadan, zamanı gelmeden o düzeye yükselmeye kalkışmaktan daha iyidir (para-dharmo bhayavahah).

Ne olduğunuzu kabul edin ve nereye kadar gitmek zorunda olduğunuzu anlayın. (Meleklerin basmaya korktukları yere aptallar hücum eder!) Çok hızlı ilerlemeye çalışmayın ya da oyunun 18. Düzeyinde bulunan oyuncular için önerilen tavsiyeleri izlemeyin (sarva-dharman parityajya) onun yerine, sizin gibi Düzey 3 de olan ve göreli deneyimsizliğe sahip biri için daha temkinli bir stratejinin (sreyan sva-dharmo vigunah) neden daha güvenli olduğunu anlamaya çalışın.

(Kuşkusuz, eğer deneyimli bir "guru" — oyunu çoktan kazanmış biri — tarafından Düzey 18 e yazılmışsanız yukarıdakilerden hiçbiri sizin için söz konusu değildir. Uygun hazırlık ve eğitimden yoksun olsanız bile, böyle bir ustanın direktiflerini izlerseniz ve onun koruması ve rehberliği altında oynarsanız başarılı olursunuz.)

Devam etmek gerekirse: (ey oralarda biryerlerde X-Box, PlayStation ve Wii kullananlar :)  bu dünya, bize sınırsız "yaşamların" verildiği devasa ve karmaşık bir bilgisayar oyununa (ya da video oyununa) benzer. Bir bilgisayar oyunu gerçek değildir. Bir yazılım programcısı tarafından yaratılan yapay, hayali bir ortamdır (alternative bir gerçekliktir), ama bir kez oyuna girince ve kendinizi karmaşıklığına kaptırınca, tıpkı rüyada olduğu gibi, her şey gerçekmiş gibi görünür.

Kendinizi güçlü bir şekilde baş kahramanla özdeşleştirdiğiniz için, bütün eylemin aslında hayali bir dünyada gerçekleştiğini unutursunuz — siz bir oyuncu olarak, oyun karakterinizin trajedilerinden ve şanslarından aslında etkilenmezsiniz — ama (ruh maddesel yapının üç halinin etkisinde kalmadığı halde, bilincini ve davranışını vekilinin bu hayal dünyasındaki iyi ve kötü eylemlerinin karmik tepkilerine göre düzenlemeyi nasıl öğrenirse) siz de bu temsili deneyimden gerçek anlamda öğrenirsiniz. Oyunu ne kadar uzun süre oynarsanız — görünmez tuzaklardan kaçınmayı ve kendinizi daha üst düzeylere yükseltecek olan doğru eylem dizisini öğrenerek — içinde bulunduğunuz çevrenin ortamına ve koşullarına uyarlanmada o kadar ehil hale gelirsiniz.

Sonunda oyunu nasıl kazanırsınız?

Bunun sırrı oyunu elinizden geldiğince kaydetmektir. Bir bilgisayar oyununda "ölünce", her şeye en baştan başlamanız gerekir. Ama eğer akıllıysanız, (tehlikeli bir rakiple ya da karmaşık bir görevle yüzleşmeden önce) belli bir düzeyde oyunu kaydetme basiretine sahipseniz, "öldürülseniz" bile oyuna en baştan başlamanız gerekmez, son yaşantınızda bıraktığınız yerden devam edersiniz.

Karma oyundaki iyi ya da kötü şanstır; eğer şanssızsanız, baştan başlamak zorunda kalırsınız. Sukriti hatalarınızdan öğrenme bilgeliğidir (yol boyunca, belli gelişme noktalarında oyunu hafızaya kaydetmektir), böylece eğer bir sonraki aşamaya ya da yeni bir seviyeye yükselme çabanızda başarısız olursanız — gerçek bir cezaya maruz kalmadan oynamaya kalkışma fırsatına kavuşmak için — yeni yaşamınıza başarısız olduğunuz noktadan başlarsınız.

Harika! Ama oyunu nasıl kaydedeceksiniz?

Gördünüz mü? İşte burada Bhagavad Gita'nın rehberliği işe yarayacaktır! ("Hile" kodları içeren bir rehberlik hoşunuza gitmez mi? :)

Bhagavad Gita'ya göre, Yaşam Oyunu'nun daha alt seviyedeki tüm evrelerini aşsanız ve kendi bireysel çabalarınızla en üst aşamaya (abrahma-bhuvanal lokah) ulaşsanız bile, eğer herhangi bir seviyedeyken başarısız olursanız, her şeye en baştan başlamanız gerekir (punar avartino) — ama! (tu) — eğer bu seviyelerden herhangi birinde Krishna'nın bilincinde olma şansına sahip olursanız (mam upetya) ve Onun aracısının, gurunun talimatını sadakatle izlerseniz oyunun saklı haldeki "Auto Kayıt" özelliği devreye girer, böylece herhangi bir seviyede başarısız olsanız bile, oyuna o aynı seviyeden başlarsınız (punar janma na vidyate).

Bu Yaşam Oyununda Krishna bilinci yolunu keşfeden ve izleyen az sayıdaki şanslı oyuncu kazanmış oldukları deneyim birikimini asla kaybetmezler (nehabhikrama-naso 'sti) ve ulaşmış oldukları seviyede eksilme veya azalma olmaz (pratyavayo na vidyate). Krishna bilincinin asgari kabulü ve uygulaması onları o ana kadar edinmiş oldukları puanları, deneyimi ve ilerlemeyi (svalpam apy asya dharmasya) kaybetme korkusundan (trayate mahato bhayat) ve oyuna yeniden, en baştan başlamak zorunda kalmaktan kurtarır.

Bu çılgın oyunu en kısa sürede bitirmek isteyenler için Bhagavad Gita'nın kılavuzluğunun ne kadar değerli olduğunu anlamaya başlıyor musunuz? Ben size Bhagavad Gita'nın kapsadığı gizli hazineden sadece bir ipucu verebilirim, gidin tamamını — hemen şimdi! — kendiniz okuyun, size Kendi Yaşam Oyununuzda iyi şanslar! :)

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En Son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/10/march2.html
Düzen: iMonk — 12 Mart, 2010.