Kalküta, Hindistan — Perşembe, 8 Temmuz


Tevazu, Hoşgörü, Saygı

Srila Gurudeva, bilgisayarındaki slayd gösterisine bakarak, dünyanın çeşitli yerlerinden ulaşan hizmet faaliyetlerinin fotoğraflarına mutlulukla gülümsüyor. Özellikle de bir adanmışın hizmet ruhunu takdir ederek ekrana hafifçe vuruyor ve onay vererek gülümsüyor: "Çok güzel hizmet ediyor," diyor.

Sonra yüzünden bir hüsran ifadesi geçiyor: Başını sallayarak, "Neden saygı görmediğini anlayamıyorum," diyor. "Davranışı biraz sert, kuşkusuz, ama eğer Tanrı'nın hizmetini elde etmek istiyorsak pek çok zorluğu hoşgörüyle karşılamalıyız. Öyleyse onlar neden hoşgörüyle karşılamıyorlar?"

Gurudeva kimden söz ediyor?

Adanmışların adları (veya geldikleri ülke) o kadar da önemli değil, çünkü bu olaydan öğrenilecek ders evrenseldir.

Eğer Srila Gurudeva benim hakkımda ve benim hizmetim hakkında konuşuyorsa, o takdirde evet, davranışım belki her zaman en iyi davranış olmayabilir, ama diğer adanmışlar bana karşı hoşgörülü olmayı öğrenmelidirler, çünkü buna rağmen belli bir hizmet yapıyorum. Srila Gurudeva böyle demedi mi?

Öte yandan, bunun tam tersi olsa, yani bazı adanmışların hizmeti Srila Gurudeva'yı hoşnut ettiği halde, onlar bana karşı bazen biraz sert, hoş olmayan veya katlanamadığım tarzda davranırlarsa, ben onların hizmetini takdir etmeyi veya çabalarına saygı göstermeyi beceremem.

Oysa Krishna bilincini doğru bir şekilde uygulamak (kirtaniyah sada harih), tevazulu (trnad api sunicena), hoşgörülü (taror api sahisnuna) olmamızı ve saygıyı başkalarına gösterirken (amanina) karşılık beklememeyi (manadena) öngörür.

Kaldı ki, bir kişinin hizmeti Srila Gurudeva'yı hoşnut ediyorsa o zaman ne demeli? O hizmete karşı çıkmak — o insana kıskançlık beslemek, o pratisthayı kendimiz için istemek intihardır!

Tevazu, onurlandırma ve saygı Srila Gurudeva'nın bütün konuşmalarının leitmotifidir, ana temasıdır. Gerçekten de, eğer bir kişi, "Srila Gurudeva ne hakkında konuştu?" diye soracak olsa, siz de " Tevazu, onurlandırma ve saygı," diye cevaplasanız, en aşağı onda sekiz doğru cevaplamış olursunuz.

Birbirimizle olan ilişkilerimizde çok dikkatli olmalıyız. Adanmış dostlarımıza bir ölçüde saygı göstermeyi öğrenmeliyiz (ya da en azından, delil yetersizliği nedeniyle beraat ettirmeliyiz!) ve başkaları pahasına ad yapma veya kendimizi yüceltme konusunda çok da hevesli olmamalıyız, çünkü, gördük ki, o türlü bir davranış Srila Gurudeva'yı kesinlikle hoşnut etmeyecektir.

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Kalküta, Hindistan — 11 Temmuz Pazar

Lütuf bazılarına mahsus değildir

Bizlerin Srila Gurudeva ile ilişkimiz özel değildir. Srila Gurudeva, temsilcisi olduğu Lord Krishna gibi, herşeyi içinde barındırır: bizim onunla ilişkimiz başkalarının onunla benzer bir ilişkiye girmesini engellemez.

Biz bir şekilde hizmet ediyoruz, adanmış dostlarımız başka şekilde hizmet ediyorlar. Bizler bazı farklılıklar görebiliriz veya hizmetimizde rekabet sezebiliriz, ama Srila Gurudev için, hepsi hizmettir.

Bu yılın başlarında, Srila Gurudev şöyle demişti: "Bir ülkeye gittiğim zaman, farklı kesimlerden farklı adanmışlar çeşitli şekillerde bana hizmet etmeye çalışırlar. Oradaki adanmışlar belli bir sürtüşmenin varlığını görebilseler de, veya birbirlerinin hizmetine uymakta zorlansalar da ben o zorluğu yaşamam. Benim için hepsi hizmettir."

Bunu akılda tutmamız ve diğer adanmışların hizmetlerini ve hizmet ruhlarını benimsemeye çalışmamız gerekir. Diğer adanmışların hizmetlerini eleştirerek veya tam anlamıyla takdir etmeyerek, ya da kendi hizmetimizin kabul edilebilir onların hizmetinin ise kabul edilemez olduğunu düşünerek diğer Vaishnava'lara ve daha da kötüsü, Srila Gurudeva'ya saygısızlıkta bulunmamak konusunda çok dikkatli olmalıyız.

Adanmışlık Bekçisinin Vaazları, Cilt İki'de (Sermons of the Guardian of Devotion) Srila Sridhar Maharaj bu kıskançlık tavrının ruhsal yaşam için yıkıcı olduğu uyarısında bulunur:

"Biz kendimiz için nedensiz merhamet isteriz ama bir yandan da o aynı çizgide olanlara tahammül edemeyiz: 'O niçin nedensiz merhamet elde etsin? Bunca kusuru var, bir sürü yetersizliğe sahip, neden kabul görsün veya fırsat verilsin?'"

Şöyle dua ederiz: "'Tanrım beni yargılamaya kalkma. Eğer beni yargılayacak olursan umudum kalmaz. Lütfen bana lütfunu bahşet.' Ama bir yandan da, bir solukta şöyle deriz, 'Bu yetersiz adam neden lütuf elde etsin? Neden merhamet veya şefkat elde etsin?' Bu ikiyüzlülüktür.

"Genelde vaisnava-aparadhanın, adanmışlara ihanetin temeli budur. Bir adanmış Lord'dan Kabul gördüğü zaman yavaş yavaş arınacaktır oysa bizler onda kusur bulmaya çok hevesliyizdir?

"Eğer ben kendim için yüksek birşey (adaletin üzerindeki merhameti) istersem ama başkaları söz konusu olunca Lord'un ona aynı şekilde davranmasına tahammül edemezsem, bu kendi ilerlememiz için çok tehlikelidir — intihar demektir."

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/04/july2.html
Düzen: iMonk — 11 Temmuz, 2004.