Kalküta, Hindistan — 14 Ekim, Salı


Srila Gurudeva'nın lütfu

Dün gece Sevak Bhavan'a Srila Gurudeva'yı göremeyecek kadar geç saatte ulaştım. Bu sabah Srila Gurudeva'yı ileri bir saatte, kısaca gördüm. (Kutsal Lütufları kendisini iyi hissetmiyor dolayısıyla sabah darshanı yoktu.)

Sabah 11:30 da Deva Bandhu Prabhu odamın kapısını çalıyor ve şöyle diyor, "Srila Gurudeva sizi öğle yemeğine çağırıyor." Bu beklenmedik bir şeref: Srila Gurudeva'nın verandasına Kutsal Lütufları ve diğer kıdemli Vaishnava'larla yemek yemek üzere davet edilmek.

Srila Gurudeva'ya önce servis yapılıyor ve o "Jaya Guru Maharaj!" diyerek yemeye başlıyor. Bize servis yapıldığında, basit bir yemek olduğunu görüyorum: kitchuri ve balkabaklı pakoralar. Biz saygıyla bu harikulade maha-maha-prasadam'ın tadını çıkarmak üzere iken, Srila Gurudeva erken davranıp bize engel olmaya çalışıyor.

"Tapınaktan prasadam getirecekler. Srila Gurudeva "Tabağına doğru, hafife alırcasına işaret ederek — adeta bir uyarı gibi! — şöyle diyor, "Bu benim yemeğim..."

Neredeyse yüksek sesle güleceğim, çünkü Srila Gurudeva şaka yapıyor olmalı değil mi? Aslında, şöyle demek istiyor: "Ben yaşlı hastalıklı bir adamın, bu yüzden bu yavan yemeği yemek zorundayım, ama siz yemek zorunda değilsiniz. Az sonra asistanlarım bitişikteki tapınaktan Krishna'nın çok sayıda yemekten oluşan zengin prasadamını getirecekler, dolayısıyla eğer bir parça daha beklerseniz, çok daha güzel bir ziyafetin tadına varabilirsiniz..."

Ancak, Srila Gurudeva'nın ciddi ifadesine bir göz atmak, yüzümde beliren sırıtış emarelerini hızla siliyor.. Srila Gurudeva öylesine inanılmaz bir tevazuya sahip ki, bazen bunu görmek çok acı veriyor. Bize kendi basit "yemeği" sunulduğu için açıkça özür diliyor ve tapınaktan getirilecek olan "gerçek" prasadamı beklememizi tavsiye ediyor...

Oysa bu basit yemek bizim tam anlamıyla gelme nedenimiz!

Eğer Gurudeva kitchuri ve balkabaklı pakoralar yiyorsa, o zaman bizim istediğimiz de sadece odur. Biz güzel şeyler yemeye gelmedik; Srila Gurudeva'nın merhameti için geldik.

Bu nedenle masada oturanlar içinden hiçbirimiz Srila Gurudeva'nın tavsiyesini izlemiyoruz. (Biz bal alacak çiçeği biliyoruz! denebilir.) Aksine, beğeniyle yiyoruz, çünkü biliyoruz ki

Prasadam aşkındır ve spiritüel dünyadan bu maddesel dünyaya guru vasıtasıyla iner. Srila Gurudeva bizim bu dünya ile o dünya arasındaki bağlantımızdır. Yaptığı her şey aşkın platformdadır, çünkü onun bilinci daima gerçeklik boyutuna yoğunlaşmış haldedir (jnaninas tattva-darsinah) ve merhametiyle, prasadamıyla, bizim bilincimizi süper-öznel bilinçli boyuta çeker (upadeksyanti te jnanam).

Srila Gurudeva, Krishna'nın bizlere verdiği prasadamdır (acaryam mam vijaniyan) ve sadece o prasadamın (Srila Gurudeva) lütfuyla Krishna'nın lütfunu elde edebiliriz (yasya prasadad bhagavat-prasado).

Peki bunu nasıl biliyoruz? Elbette, Srila Gurudeva'nın lütfuyla!

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En Son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/08/october2.html
Düzen: iMonk — 14 Ekim, 2008.