Kalküta, Hindistan — 21 Kasım, Cuma
Hata bende
Srila Gurudeva'nın sağlığının son yıllarda çok da iyi gitmediğini herkes biliyor ve özellikle de son birkaç aydır, Kutsal Lütufları'nın kırılgan durumu, ufak tefek sayısız rahatsızlığa ve komplikasyona bağlı olarak ağırlaşmış bulunuyor.
Yine de, Srila Gurudeva geçen hafta burada Kalküta'dayken hastaneye kaldırıldığı zaman, herkes haklı olarak endişelendi. Ben bunun gibi şeyleri blog konusu yapmayı oldum olası sevmem çünkü Srila Gurudeva'nın sağlığındaki herhangi bir bozulmayı en ufak bir şekilde ima etmek, dünyanın her yerindeki adanmışların telefon ve/veya epostalarını tetikliyor, ama her zaman da Srila Gurudeva'nın sağlığı yolundaymış gibi davranamıyoruz, özellikle Kutsal Lütufları hastaneye kaldırılmayı gerektirecek kadar bedensel rahatsızlık deneyimleyince.
Bazıları, sannyasilerin ve Srila Gurudeva'nın birkaç yakın hizmetkârının Kutsal Lütuflarına her zaman bu derece yakın olmakla çok şanslı olduklarını düşünebilirler, ancak yakından bakınca, Srila Gurudeva'nın bazen ne kadar acı çekmek zorunda kaldığını gördüğünüz zaman, bunun böylesine imrenilecek bir pozisyon olup olmadığını merak etmeye başlarsınız.
Srila Gurudeva neden bu kadar acı çekmek zorunda?
Srila Gurudeva'nın "sırf bizim sadakatimizi ve hizmetimizi artırmak için" ciddi biçimde hastalanabilir olması ve "sırf bizim çıkarımız için, ona hizmet ederek kendimizi arındırma fırsatı vermek için" bu dünyadaki kalış süresini cömertçe uzatabiliyor olması doğru olsa bile, Srila Gurudeva'nın şu anda ne çok acı çektiğini görünce, bu büyük sıkıntılarda benim hata payımı ve suç ortaklığımı ciddi biçimde sorgulamak zorundayım.
Sri Guru ve Lütfu adlı kitapta, Srila Guru Maharaj'ın "Manevi öğretmen öğrencinin kötü ve istenmeyen faaliyetlerinin sorumluluğunun bir kısmını hazmetmek zorunda kalacaktır," sözlerini okuduğum zaman, benim kötü alışkanlıklarım Srila Gurudeva'nın çektiği acıyı kim bilir ne kadar ağırlaştırıyordur diye düşünmek beni dehşete düşürüyor.
Ve Srila Gurudeva'nın "İnisiasyon aldığımız zaman, kendimize ve gurumuza bir söz verdik," ama şimdi "içinde bulunduğumuz koşullar verdiğimiz sözü değiştiriyor ve bizler koşulların kölesi haline geliyoruz," diye nasıl yakındığını hatırlayınca ve özellikle de nasıl, bizler "verdiğimiz sözü unutunca, bu acı verir," dediği aklıma gelince, daha da utanç duyuyorum.
Dolayısıyla bana öyle geliyor ki, Srila Gurudeva sağlığına kavuşsun veya bizlerden bu kadar erken alınmasın diye dua etmekten çok, kendi durumumun düzelmesi için ve Kutsal Lütuflarının hepimizin içinde uyandırdığı Krishna bilinci idealine yeni baştan kendimi adamak için dua etmeliyim, böylelikle onun daha fazla bedensel rahatsızlık ve ıstırap çekmesine katkım olmaz... ama öylesine umutsuzum ki!
mat-tulyo nasti papatma / naparadhi ca kascana
parihare 'pi lajja me / kim bruve [srila gurudeva]
"Günahkâr, suça batmış yaşamımın eşi yok. Kötü olarak tasavvur edilebilen her şey bende mevcut. Ah Srila Gurudeva, 'Lütfen ihanetlerimi bağışla' diye yakarmak için karşına gelmeye bile utanıyorum. Bundan başka ne diyebilirim ki?"
—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi
Önceki | Arşiv | En Son Blog | İlk 10 | Yeni | Sonraki
URL: http://www.imonk.net/turkish/08/november3.html
Düzen: iMonk
— 21 Kasım, 2008.