Kalküta, Hindistan — 30 Kasım, Pazar


Geçmiş çağrışımlar

Önceki gün öğle yemeğinde (ekadasi olmalı ki), bizlere meyve tabağı içinde elmalar, portakallar, muzlar ve uzun süredir görmediğim birşey, papaya ve guava servisi yapıldı.

Özellikle üzerinde düşündüğüm birşey yoktu (sadece öğle yemeğimi yiyordum), ama guavayı ısırırken, eş zamanlı olarak, aniden duyularımın beşinin birden geribildirimi — sert, sarı dış kabuğu ısıran dişlerimin çatırtısı, beyaz etli kısmının dokusu ve içteki sert çekirdekleri, burun deliklerime hızla yükselen belirgin tropik aroma ve neredeyse unutulmuş olan ama guavanın oh, o çok aşina egzotik tadı — beni, her nasılsa, açıklanamaz bir şekilde, Güney Afrika'daki çocukluğumun neredeyse yarım yüzyıl öncesine ait olan bu sahnesini canlı bir şekilde hatırlamaya zorladı...

Durban'daki evimizin yan girişinin karşısındaki guava ağacının uzun bir dalının çatalında oturuyorum. O, küçücük bahçemizde yetişen dört tropik meyve ağacından biridir, (diğerleri mango, avokado ve pawpaw idi) ve guavaları büyük ve suludurlar. Ben düzinelerce guavayı mutlu mutlu, hapır hupur yiyorum — annemin yeşil olanlarından çok fazla yediğim için ya dizanteri ya da eğer daha fazla yersem çekirdeklerinden kabız olacağım konusundaki ürkünç uyarılarını duymazdan gelerek — çıplak ayaklarımı keyifle sallıyorum...

Zihnimin projektörü tarafından, bilincimin büyük ekranında (Technicolor™ — renkli sistem!) oynatılan bu tozlu hafıza makarası o kadar canlı ki, bu davetsiz matine, beni fazlasıyla kendisine bağlıyor, "o eski güzel günleri" anımsamaya başlıyorum ve nostaljik özlemle doluyorum.

Ve sahnenin tamamı, içindeki dekorlarla ve figüranlarla — parlak yaz sabahı, bulutlu mavi gökyüzü, ön kapıda paspas üzerinde yatan ev köpeği, bitişik ağaçta mangoları silip süpüren erkek kardeşim (meyve savaşı!), ipe çamaşır asan annem — guavayı ısırma anında yenibaştan sahneleniyor!

Ölmeden hemen önce bütün yaşamınızın zihninizden geçtiği söylenir... Eyvah! Krishna Bhagavad Gita'da (8:6) şöyle der:

yam yam vapi smaran bhavam / tyajaty ante kalevaram
tam tam evaiti kaunteya / sada tad-bhava-bhavitah

"Zihninizi her zaman meşgul eden şey (sada tad-bhava-bhavitah), ve bu yüzden düşündüğünüz şey (yam yam vapi smaran bhavam) ölürken (tyajaty ante kalevaram), bir sonraki bedeninizi belirler (tam tam evaiti)."

Hafızamın bilinçaltı katmanlarında depolanmış öylesine çok kayıp veri yığını var ki! Ölürken Krishna'yı nasıl hatırlayabileceğim? Bu beş para etmez çağrışımlarla ilgili olarak, zihin oyunları adlı blogumda yazdıklarımı çaresizce hatırlıyorum:

Ah Lord'um! Benim için aslında umut yok, değil mi? Bilincimin hastalıklı durumunu gördün. Ben bütün bu maddesel düşüncelerin ve izlenimlerin — bu sayısız görüntünün ve düşüncenin! — zihnime hücum etmesine, ölüm anında benim bütün dikkatimi çekmek için şamata yapmasına, bilincimi altüst edip yenmesine nasıl engel olabilirim?

Üstelik, bu yaşam süresinin sonunda Tanrı Katı'na döneceğime ciddi ciddi inandığım bir dönem vardı!

—İngilizceden çeviren:
Krishnendrani Devi Dasi


Önceki  |  Arşiv  |  En Son Blog  |  İlk 10  |  Yeni  |  Sonraki

URL: http://www.imonk.net/turkish/08/november4.html
Düzen: iMonk — 30 Kasım, 2008.